
Yılmaz, İmar Barışı, fay zonları, dere yatakları ile heyelan alanlarını yapılaşmaya açan uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
‘DEPREM GERÇEĞİ UNUTULDU’
samsunvehaber.com’a konuşan Başkan Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Bugün 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 21 yıl geçti. 45 saniyede yıkıldı, 21 yılda neler yapıldı? Yeni 17 Ağustos’lar kapıda. Deprem gerçeği unutuldu. Geriye doğru baktığımızda sırf Ocak 2020 ile 17 Ağustos 2020 tarihleri arasında geçen yaklaşık 8 aylık zaman dilimi içinde Elazığ-Sivrice, Bingöl-Karlıova, Van Başkale, Manisa-Akhisar depremleri, Van-Bahçesaray çığ düşmesi, Adana, Antalya, İstanbul, Bursa, Rize ve Artvinde meydana gelen sel baskınları nedeniyle 100ü aşkın vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 25.000e yakın konutun veya iş yerinin hasar gördüğü, 7 milyar lirayı aşkın maddi kaybın meydana geldiği bir tablo ile karşı karşıyayız. Cumhuriyetimizin 100 üncü yılı olan 2023ün, aynı zamanda afet güvenliği konusunda da önemli sıçramaları gerçekleştirdiğimiz bir eşik olmasına tanıklık etmek istiyoruz.
‘ZAMAN DARALIYOR’
Yılmaz açıklamalarına şöyle devam etti: İmar Barışı, fay zonları, dere yatakları ile heyelanlı alanları yapılaşmaya açan ve deprem güvenliğini hiçe sayan uygulamalar afet bilincinin oluşmasını engellemektedir. Bunu başarabilmek için, bulunduğumuz coğrafyanın jeolojik yapısı itibariyle karşı karşıya kaldığımız doğa ve insan kaynaklı afet risklerine karşı afet güvenliğini önceleyen tedbirleri kararlılıkla uygulayan bir farkındalık yaratarak bu yolda ilerlemek zorundayız. İklim değişikliği, tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de afetlerin gerek şiddetini, gerekse meydana geliş sıklıklarını ve yıkıcı gücünü artırıyor. Afet güvenliğimiz için zamanın iyiden iyiye daraldığı, önlemleri hayata geçirmekte sıkıştığımız, hatta geciktiğimiz bir eşikteyiz.
‘FAY YASASI HAZIRLANMALI’
Yılmaz depremlerin önlenmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: Ülkemizdeki afet risk yönetimi sisteminin kurulması ve işletilmesi için gerekli çalışmalar katılımcı ve çevreye duyarlılık temelinde sürdürülmeli. İmar Barışı, fay zonları, dere yatakları ile heyelanları alanlarını yapılaşmaya açan uygulamalardan vazgeçilmeli. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısı ile Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun günümüz koşullarına göre güncellenmeli. Ülke geneli için Fay Yasası hazırlanmalı. Planlama ve yapılaşma açısından Diri Fay Haritası Kullanımına ve Yüzey Faylanması Tehlikesinin Değerlendirilmesine ilişkin alt mevzuatı oluşturulmalıdır. Ülkemizde sayıları 500ün üzerinde olduğu tahmin edilen ve deprem üreten fay hatları ve zonlarına ilişkin özel jeolojik araştırmalar ve projeler teşvik edilmeli, bu konuda yetişmiş insan kaynağı geliştirilmesi çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Yapı stokunun afetlere karşı dayanıklılığını sağlamak üzere güçlendirilmesi ve yenilenmesi için tedbirler geliştirilmeli ve afetlere dayanıklı yapı stoku oluşturulmalıdır. Ülkemizde sadece deprem için değil heyelan, çığ düşmesi, su baskını vb. olaylara yönelik tehlike ve risk haritası üretimi hızlandırılmalı; bu haritaların üretimi konusunda ilgili kurumlar ve üniversiteler teşvik edilmeli, ülke insanının kullanımına ücretsiz sunulmalıdır.