Şimdiye kadar konuşlandırılmış en yetenekli uzay teleskobu olan Webb’in gözlemleri, öncülü Hubble’dan gelen verilerin bir cihaz hatası nedeniyle hatalı olduğu iddiasını ortadan kaldırıyor gibi görünüyor.
NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’ndan iki yıllık veri , Hubble Uzay Teleskobu’nun evrenin genişleme hızının, astrofizikçilerin kozmosun başlangıç koşulları ve milyarlarca yıl boyunca evrimi hakkında bildiklerine dayanarak beklenenden yaklaşık %8 daha hızlı olduğuna dair daha önceki bulgusunu doğruladı. Bu tutarsızlığa Hubble Gerilimi adı veriliyor. Webb, şimdiye kadar uzaya yerleştirilen en yetenekli teleskop olarak, Hubble verilerindeki enstrüman hatası kaynaklı bir sorun olabileceği fikrini çürüttü.
Hubble’ın On Yıllık Bilmeceyi Çözmesi
“Bu, Webb Teleskobu’nun iki yıllık uzay verilerini kapsayan en büyük örneklemi ve Hubble Uzay Teleskobu’nun on yıldır üzerinde düşündüğümüz kafa karıştırıcı bulgusunu doğruluyor: Evren şu an, en iyi teorilerimizin açıklayabileceğinden daha hızlı genişliyor,” dedi Maryland’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nden astrofizikçi Adam Riess. Araştırmanın baş yazarı olan Riess, Pazartesi günü Astrophysical Journal’da yayımlanan çalışmayı duyurdu.
“Evet, evreni anlama biçimimizde eksik bir şeyler var gibi görünüyor,” diye ekledi Riess. 2011 yılında evrenin hızlanan genişlemesini keşfetmesiyle Nobel Fizik Ödülü’nü kazanan Riess, bu bilinmezin karanlık madde ve karanlık enerjiye dayandığını vurguladı. “Bu unsurlar evrenin %96’sını oluşturuyor, yani bu küçük bir mesele değil.”
Karanlık Enerji ve Karanlık Maddenin Rolü
Karanlık madde, evrenin yaklaşık %27’sini oluşturduğu düşünülen, görünmez ancak kütleçekimsel etkileriyle varlığı çıkarılan bir madde türü. Yıldızlar, gezegenler ve Dünya’daki tüm maddeler evrenin yalnızca %5’ini oluşturuyor.
Karanlık enerji ise evrenin yaklaşık %69’unu kapsadığına inanılan, kütleçekimine karşı çıkan ve evrenin hızlanan genişlemesine yol açan bir enerji türü olarak varsayılıyor.
Anormal Genişleme Hızının Olası Açıklamaları
Peki, bu anomalinin nedeni ne olabilir?
“Bu durumla ilgili birçok hipotez var. Bunlar arasında karanlık madde, karanlık enerji, karanlık radyasyon – örneğin nötrinolar (hayaletimsi altatomik parçacıklar) – veya kütleçekiminin alışılmadık özelliklere sahip olması yer alıyor,” dedi Riess.
Araştırmacılar, belirli bir metriği – Cepheid adı verilen titreşen yıldızların belgelenmiş olduğu galaksilere olan mesafeleri – ölçmek için üç farklı yöntem kullandı. Webb ve Hubble ölçümleri birbiriyle uyumluydu.
Evrenin Genişleme Hızı ve Hubble Sabiti
Evrenin genişleme hızı, Hubble sabiti olarak bilinen bir ölçütle ifade ediliyor. Bu değer, megaparsek başına saniyede kilometre olarak ölçülüyor. (1 megaparsek, 3.26 milyon ışık yılına eşittir.)
Kozmolojinin standart modeline göre Hubble sabitinin yaklaşık 67-68 olması bekleniyor. Ancak Hubble ve Webb verileri, bu değeri ortalama 73 (70 ile 76 arasında değişen bir aralık) olarak veriyor.
Hubble Gerginliği’nin Çözümü İçin Daha Fazla Veriye İhtiyaç Var
Araştırmacılar, Webb verilerinin Hubble’ın çalıştığı galaksilerin yaklaşık üçte birini kapsadığını belirtti. 2023’te yayınlanan ara sonuçlar, Hubble’ın bulgularının geçerliliğini doğruladı.
Peki, Hubble Gerginliği gizemi nasıl çözülecek?
Riess, “Bu ipucunu daha iyi anlamak için daha fazla veriye ihtiyacımız var. Tam olarak bu tutarsızlık ne boyutta? Mismatch (uyumsuzluk) alt sınırda mı (%4-5), yoksa üst sınırda mı (%10-12)? Kozmik zaman boyunca hangi aralıklarda ortaya çıkıyor? Bu bilgiler, teorilere ışık tutacak” dedi.
diyekonustu.com / Çeviri