CHP Parti Meclisi üyesi Ecz. Nazan Güneysu, Tip 1 Diyabet açıklaması yaptı. Mevcut sağlık politikalarının, diyabetli çocuklar için gerekli cihazların teminini engellediğini söyleyen Güneysu, Sağlık Bakanlığı’na derhal harekete geçilmesi yönünde görev çağrısı yaptı.

• HABER MERKEZİ

Tip 1 Diyabet’in yaşam boyu süren ve sürekli tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu vurgulayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi üyesi Ecz. Nazan Güneysu, Türkiye’de bu hayati cihazlara erişimin, çoğu aile için imkânsız hale geldiğini söyledi. Güneysu, “Mevcut sağlık politikaları, diyabetli çocuklar için gerekli cihazların teminini engellemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın, bu cihazların devlet tarafından karşılanması ve tüm çocukların eşit koşullarda tedavi alabilmesi için derhal harekete geçmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Nazan Güneysu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“PSİKOLOJİK VE MADDİ AÇIDAN BÜYÜK YÜK”

“Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üretme işlevini yok etmesiyle ortaya çıkan, yaşam boyu süren ve sürekli tedavi gerektiren bir hastalıktır. Bu hastalık, özellikle çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir ve bireylerin her anını, her hareketini izlemeyi ve düzenlemeyi gerektirir. Diyabetli bireyler, kan şekerlerini sürekli ölçmeli ve doğru insülin dozunu alabilmek için tedavi görmelidir. Ancak, bu süreçler yalnızca tıbbi açıdan değil, psikolojik ve maddi açıdan da büyük bir yük getirmektedir.

“BİR LÜKS DEĞİL, ZORUNLULUKTUR”

Tip 1 diyabetli çocuklar, yaşamlarını normal bir şekilde sürdürebilmek için şeker ölçüm cihazları ve insülin pompalarına ihtiyaç duyuyorlar. Bu cihazlar, çocukların kan şekeri düzeylerini sürekli izleyerek doğru insülin dozunu belirliyor ve komplikasyonları önlüyor. Aynı zamanda, çocukların özgürce hareket etmelerine, okula gitmelerine, sosyal yaşantılarına katılmalarına olanak tanıyor. Şeker ölçüm cihazları ve insülin pompaları, diyabetli çocukların yaşamını sürdürebilmeleri için bir lüks değil, bir zorunluluktur.

“ERİŞİM İMKANSIZ HALE GELMİŞTİR”

Ancak, bu hayati cihazlara erişim, çoğu aile için imkânsız hale gelmiştir. Sağlık sigortaları ve devlet desteği, bu tür sağlık araçlarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bu durum, sadece hastalığın yönetilmesini değil, aynı zamanda çocukların psikolojik sağlığını ve eğitim hayatını da olumsuz etkilemektedir. Diyabetli çocuklar, sürekli tıbbi cihazlarla başa çıkarken, diğer yandan devletin duyarsız tutumu ve yetersiz destekle yaşam mücadelesi vermektedir.

“AİLELER CİDDİ ŞEKİLDE ZORLANMAKTADIR”

Şeker ölçüm cihazları ve insülin pompalarının fiyatları aileleri ciddi şekilde zorlamaktadır. Örneğin, üçüncü taraf markalı cihazların sensörleri, bir adet sensör için 1500 TL ile 4000 TL arasında değişen fiyatlarla satılmaktadır. Sensörlerin kullanım süresi genellikle 10-14 gün arasında değişmekte olup, bu süre sonunda yeni bir sensör alınması gerekmektedir. Sürekli glikoz izleme sistemlerinin abonelikli modelleri ise, 1000 TL ile 5000 TL arasında değişen fiyatlarla sunulmakta ve bu sistemler için yıllık toplam maliyet 20.000 TL ile 40.000 TL arasında olabilmektedir.

“MADDİ VE PSİKOLOJİK YÜK ALTINDALAR”

Mevcut sağlık politikaları, diyabetli çocuklar için gerekli cihazların teminini engellemektedir. Devletin bu konuda acil önlemler alması, tüm Tip 1 diyabetli çocuklar için şeker ölçüm cihazları ve insülin pompalarının temin edilmesini sağlamak zorunludur. Sağlık Bakanlığı’nın, bu cihazların devlet tarafından karşılanması ve tüm çocukların eşit koşullarda tedavi alabilmesi için derhal harekete geçmesi gerekmektedir. Bu cihazlar, yalnızca bir tıbbi gereklilik değil, aynı zamanda insan hakları bağlamında da önemli bir ihtiyaçtır. Şeker ölçüm cihazları ve insülin pompaları, diyabetli çocukların yaşamlarını iyileştirecek, onların okula gitmelerine, oyun oynayabilmelerine ve sosyal hayata katılmalarına imkân tanıyacaktır. Ancak, cihazlara erişimin engellenmesi, bu çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmekte, ailelerini büyük bir maddi ve psikolojik yük altına sokmaktadır.

“DEVLETİN ADİL BİR SAĞLIK SİSTEMİ SORUMLULUĞU VARDIR”

Sonuç olarak: devletin, Tip 1 diyabetli çocuklar için daha adil, erişilebilir ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi kurma sorumluluğu vardır. Şeker ölçüm cihazları ve insülin pompaları gibi temel sağlık araçlarının tüm vatandaşlar için sağlanması, bir ayrıcalık değil, bir haktır. Devlet, bu konuda bir an önce harekete geçmeli ve tüm diyabetli çocuklar için gerekli sağlık hizmetlerini temin etmelidir. Aksi takdirde, hükümetin duyarsızlığı ve ilgisizliği yüzünden çocuklarımızın geleceği kararmaya devam edecektir. Bu sorunun, ülkemizin en acil sağlık sorunlarından biri olduğunu ve derhal çözülmesi gerektiğini unutmamalıyız. Halkın sağlık hakkı her şeyin önündedir ve bu hak, devletin sorumluluğundadır.”

diyekonustu.com