İçindekiler
Kartalkaya’daki facianın üzerinden üç gün geçti, ancak bir tek kişi dahi istifa etmezken, sorumluluk kimde tartışmasında suçlamalar havada uçuşuyor. 23 yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidar, bir kez daha hiçbir şey olmamış gibi davranırken Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğu birer birer ortaya çıkıyor.
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin yaşamını yitirdiği facianın üzerinden üç gün geçerken bir tek yetkili dahi sorumluluk üstlenmezken herkes birbirini suçluyor.
Her faciada “kader”, “fıtrat” diyerek suçu başkasına yüklemeye çalışan iktidar yine şaşırtmadı, belediyeyi suçluyor. Belediye ise en ufak bir sorumluluk dahi üstlenmekten kaçınan Bakanlığı… İktidar, yandaşlar ve yetkililer de Bakanlığı temize çıkarmak için çırpınıyor. Ülkeyi yasa boğan facia ile ilgili hem idari soruşturma hem de adli soruşturma devam ederken Grand Kartal Otel’in alelacele yıkılmak istendiği ileri sürüldü.
DELİLLER KARARTILABİLİR
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, otelin Turizm Bakanlığı tarafından apar topar yıkılmak istendiğini, bu durumun delillerin karartılması ile sonuçlanabileceğini ifade etti. Özcan, “Daha bilirkişi raporları çıkmamış, incelemeler sürüyor. Soruşturma dava aşamasında binada keşif, inceleme gibi çalışmalar yapılabilir. Süreç tamamlanmadan otel binasının yıkımı durdurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
ÜÇ ŞİRKET SİGORTALAMAMIŞ
Yangının çıkış sebebi araştırılmaya devam ederken ön hasar tespit raporunda “ağır hasarlı” notu düşülen otel dün mühürlendi. Oteli daha önce üç sigorta şirketinin ‘eski ve riskli’ yapı diyerek sigortalamadığı ortaya çıktı. Mevcut sigortanın Eureko Sigorta’da olduğu belirtildi.
Otelin sahibi Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 12 kişi gözaltında.
‘RUHSATI VEREN DENETLER’
Mühendisler, Kartalkaya Grand Kartal Otel’de çıkan yangının nasıl bir faciaya dönüştüğünü BirGün’e değerlendirdi. Çevre Mühendisi Havva Gülenç, facianın üzerinden üç gün geçmesine rağmen hiçbir kurumun sorumluluğu üstlenmemesine ilişkin ‘Ancak ruhsatı veren denetler’ dedi. Münferit bir olaydan öte sistemin tamamını kapsayan yerleşik bir sorun olduğunun altını çizen Gülenç, şunları söyledi: “Ne yazık ki kamuda bir yeri denetlemek için illa bir can kaybının olması, bir facianın yaşanması ve toplumun vicdanına dokunması bekleniyor. Oysa bugün yaşadığımız gibi faciaların önüne geçebilmek için özellikle otel tarzı işletmeler belirli aralıklarla denetlenmelidir. Kartalkaya’da yaşanan facianın da birinci dereceden sorumluları işletme sahibi ve Turizm Bakanlığıdır.”
∗∗∗
BAKANIN AKÇELİ İŞLERİ
Turizm Bakanlığı’nda otelleri denetleyen birimin yöneticisinin, Turizm Bakanı’nın şirketinde çalıştığı ortaya çıktı. Turizm Bakanlığı’nın denetiminde olmasına rağmen 78 kişinin can verdiği otele, Turizm Bakanlığı “Güvenli Turizm” sertifikası vermiş. Önlemlerin alınmadığı otelin odalarını da Bakanının şirketi ETS pazarlıyor. ETS de bu “güvenli” tesisi pazarlayarak kasasını doldurmuş.
∗∗∗
HER GÜN FARKLI BİR SAYI
Adalet Bakanlığı, kimlik tespitlerinin tamamlandığını belirterek can kaybını 78 olarak düzeltti. Sağlık Bakanlığı ise yaralanan 51 kişiden 29’unun taburcu edildiğini, 10’unun tedavisinin devam ettiğini duyurdu. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı önceki akşam hayatını kaybedenlerin sayısının 79 olduğunu bildirmişti. Her gün farklı bir sayı açıklanması tepkilere neden oldu.
∗∗∗
HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ…
Köroğlu Dağları’ndaki Grand Kartal’ın da yer aldığı Kartalkaya’da yer alan beş otel, bir günlük milli yasın ardından kapattıkları pisleri geri açtı. Hâlâ cenazesi toprağa verilmeye bekleyen yurttaşlar varken kayak pistleri dolup taştı.
54 BİN KİŞİ ÖLDÜ
DEM Parti de faciaya ilişkin bir açıklama yaparak başta Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy olmak üzere sorumluları istifaya davet etti. Açıklamada, “AKP iktidarının uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar beraberinde kuralsızlığı getirmiş, cezasızlığı pekiştirmiştir” denildi. Açıklamada, AKP iktidarının göreve geldiği 2003’ten bu yana katliam olarak tanımlanan depremler, maden kazaları, tren kazaları, sel felaketleri, yurt ve otel yangınları, fabrika patlamaları gibi olaylarda bugüne kadar 54 bin 780 kişi hayatını kaybettiği kaydedildi.
Açıklamada şöyle denildi: “Kartalkaya’daki katliam, merkezi idare ile yerel idare arasında adeta bir güç ve yetki kavgasına dönüştürülmüş, aileler rencide edilmiştir.”
∗∗∗
SİYASİ TEPKİLER
• Sorumlular kim olursa olsun en ağır ceza verilmeli…
CHP Lideri Özgür Özel otel faciasıyla ilgili bakanlığın yetkisine dikkat çekerek cevap sorumlular kim olursa olsun en ağır ceza verilmeli ifadelerini kullandı. İktidar ve yandaşların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı sorumluluk dışında tutmak için seferber olduğunu kaydeden Özel, cevaplanması gereken soruları şöyle sıraladı:
1. Sömestr tatilinde tam kapasite çalışan kış turizmi bölgesinde neden yangına müdahale edecek bir itfaiye teşkilatı kurulmamıştır?
2. Söz konusu otel, 2007 yılında, Adalet ve Kalkınma Partili belediyeden aldığı yangın yeterlilik belgesi ile bugüne kadar nasıl faaliyetini sürdürmüştür? Bakanlığın denetimleri sırasında neden yeni bir belge istenmemiştir? 18 yıl yeni bir yeterlilik belgesi almayan otelin ruhsatı, tek yetkili olan Bakanlık tarafından neden iptal edilmemiştir?
3. Mevzuata göre otellerin, 30 Nisan 2024 tarihine kadar Bakanlığa teslim etmesi gereken yangın yeterlilik belgelerinin süresine neden istisna getirilerek süre uzatımı yapılmıştır?
• Bu katliam rant politikalarının sonucudur
Bakan Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren EMEP Milletvekili İskender Bayhan, “Hayatını yitiren yurttaşlarımızın sorumlusu tüm kurumlarıyla holdingleşmiş AKP iktidarıdır” dedi.
∗∗∗
İPA’DAN ‘7 ÖLÜMCÜL SORUNA 7 ÇÖZÜM’
BirGün’de yer alan habere göre: İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, facianın ardından sorunların ne olduğunu ve neler yapılması gerektiğini anlattı. “7 ölümcül sorun, 7 acil çözüm” başlıklı açıklamada Gökce, şunları söyledi: “Bolu’da yaşadığımız acı felaket ile 78 vatandaşımızı kaybettik. 2000 yılından sonra dünyada tek bir binada çıkan yangında yaşanan en ağır kayıplardan birini yaşadık. Bu felaketi yaşamamıza neden olan 7 önemli sorun var.” Buğra Gökce’nin ‘Yetki ve denetim’, ‘Mevzuat’, ‘İtfaiye yetkilerinin azaltılması’, ‘Turizm Bakanlığının yetki genişlemesi’, ‘’Elektronik algılama ve söndürme sistemleri’, ‘Düzenli bakımı ve periyodik kontroller’ ve ‘Düzenli ve periyodik denetim’ başlıklarında tespit ettiği 7 soruna ilişkin çözüm önerileri şöyle:
• İl Belediyelerinin itfaiye teşkilatları Belediye ve mücavir alan sınırları dışında da yetkilendirilmeli ve onayları olmadan il özel idareleri tarafından herhangi bir ruhsat verilmemelidir.
• Özellikle kamusal hizmet sunan yapılar başta olmak üzere her tür ölçek ve yapıda İtfaiyelerin yangın güvenliği raporu verilmeden hiçbir ruhsat verilmemelidir.
• Turizm Bakanlığına verilen yeterli donanım ve kadrosu bulunmamasına rağmen her türlü ruhsat verme yetkisi kaldırılmalıdır. İtfaiye Teşkilatı’nın onayı olmadan hiçbir başkaca kurumun ruhsat veremeyeceği yönündeki düzenleme hayata geçirilmelidir.
• Elektronik algılama ve söndürme sistemleri yaygınlaştırılmalı, bakımının ve yıllık kontrollerinin sağlanabilmesi için acilen mevzuat değişikliği yapılmalı, sistemlerin işlevlerini tam olarak yerine getirip getirmediğine ilişkin kontroller ise, yıllık periyotlarla bu alanda uzmanlaşmış elektrik-elektronik mühendisleri tarafından gerçekleştirilmelidir.
• İtfaiyeler ve akredite kuruluşlarca mutfak ve bacaların denetlenmesi ve temizlenmesi, elektrik tesisatlarının uluslararası standartlara uygun şekilde kurulabilmesi için ‘Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği‘ndeki eksiklerin giderilmesi, Yapı Elektronik Sistem ve Tesisatları İşletme Sorumlusu‘na ilişkin düzenlemelerin, Elektrik Mühendisleri Odası‘nın öngördüğü standartlarla uyumlu hale getirilmesi, elektrik tesisatları, topraklama sistemleri ve yıldırımdan korunma sistemlerinin düzenli olarak uzman mühendislerce kontrol edilmesi ve raporlanması gereklidir.
• Kamusal hizmet sunan binalar başta olmak üzere tüm yapılarda kaçak eklenti, ilave kat, malzeme değişimi, yangın ve alarm sistemlerinin çalışır halde tutulmaması, elektrik ve tesisatların öngörülenden fazla yükleme yapılması, baca temizliğinin geciktirilmesi veya yapılmaması gibi uygunsuzlukların düzenli ve periyodik olarak denetlenmesi, raporlanan eksikliklerin belirlenen süre içerisinde giderilmemesi halinde ticari işletmenin faaliyetine son verilmesine kadar varan ağır yaptırımlar getirilmelidir.
diyekonustu.com
