Belediye başkanları…
Seçim dönemlerinde sahada, halkla iç içe, el sıkan, hal hatır soran insanlar…
Ama ne hikmetse koltuğa oturduklarında birden buhar oluyorlar.
Samsun’da da tablo çok farklı değil.
Seçimin üzerinden bir yıl geçti ama hâlâ halkın ulaşamadığı, adeta cam fanusta yaşayan ama bir yandan da parsel parsel iş yapan belediye başkanları var.
Belediye başkanlığı sadece yol, kaldırım, park yapmak değildir.
Belediye başkanlığı halkın yüreğine dokunmaktır.
Partili-partisiz, oy vermiş-vermemiş ayrımı yapmadan herkesin başkanı olabilmektir.
Ama görüyoruz ki bazı başkanlar kendi partisiyle bile kavgalı.
Bazıları sosyal medya fenomenine dönüşmüş; her gün başka bir poz, başka bir video…
Ama gerçek hayat nerede?
Halk nerede?
Bir belediye başkanı halkıyla göz göze gelmiyorsa, mahallesine uğramıyorsa, derdini dinlemiyorsa, partisinin kapısını aralamıyorsa, gidip bir çay ocağına oturup bir çay içmiyorsa…
Ne farkı kalır boş bir binada oturan müdürden?
***
Ben açıkça söyleyeyim: Ayıplıyorum. Özellikle Samsun‘daki bazı ilçe belediye başkanlarını…
Seçime aylar kalınca çıkıp “Ben buradayım, bir isteğiniz var mı?” diyecekler.
Dediler! Çünkü hep yaparlar bunu..
Ama halk artık bu oyunları yemiyor.
Samimiyetsizlik kokuyor her şey.
Halk her şeyin farkında.
İyi günlerinde de kötü günlerinde de yanında olanı unutmaz bu millet…
Fakat seçimden seçime yanına geleni de not eder.
***
Tavsiyem mi?
Görevde olduğunuz her günü seçim dönemi gibi yaşayın.
Bir düğünde, bir taziyede, bir sokakta, bir durakta halkın arasında olun.
Halk sizi görmek istiyor. Hissetmek istiyor.
Koltuğa oturunca değişenler içinse tek sözüm var:
O koltukta ne var bilmiyorum ama, sizi halktan koparıyorsa, orası artık makam değil, maskedir.
Ulaşılamayan başkanın halkta yeri yoktur.
Ancak masal kitaplarında, hayal âleminde bir yeri olabilir…
Halk sizi seçti diye kimseye tepeden bakma hakkınız yok.
Uzaklaşmaya hiç hakkınız yok.
O makamlar hizmet yeridir, şov değil.
Vatandaşı aramayan, yanına gitmeyen, telefonu bile açmayan bir başkan, o görevi hak etmiyor demektir.
Koltuk sıcak diye oturmaya devam edenler unutmasın:
Sizler parsel parsel iş yaparken, halk bir gün o koltuğu sizden öyle bir çeker ki, ne afiş kalır ne etiket!
Yarın görüşmek üzere
Sevgi ve saygıyla…