Tolga Birgücü - Danişmentliler Beyliği Döneminde yaptırılan ancak günümüze ulaşamayan Samsun Kalesi’nin şimdiki İlkadım ilçesi Kale Mahallesi Cephane Sokak’ta (Kuyumcular Çarşısı) yer alan Samsun’un ilk camisi olma özelliğini taşıyan Kale İçi Camii’nin (Mescidi) tarihini sizler için araştırdık. Tarihi yapının kitabesinin inşa, onarım, vakfiye gibi alışılmış kitabe türlerinin aksine, ‘Kalenin tahrip edilmesini emreden’ yani bir bakıma ‘Tahrip kitabesi’ denilebilecek bir içeriğe sahip olması ve kaleyi onarmayı düşünenlere yönelik ‘Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların bedduaları’ için kitabe düzenlendiği ortaya çıktı.
H.723/M.1323 YILINDA İNŞA EDİLDİ
Samsun’un için tarihi önemi büyük olan Kale İçi Camii’ni, sizin için araştırdık. Yapı, kaynaklarında ‘Kale Kapısı Mescidi' adıyla geçen camii, iç kaleden günümüze fazla bir kalıntı ulaşamadığı için mescidin iç kaledeki konumunu belirlemek imkansız. Kitabesine göre mescidi, Mahmud oğlu Evhad el-Mevlevî, Sultan Ebu Said Han'ın saltanatında H.723/M.1323 yılında ve Noyan Timurtaş'ın Valiliği zamanında inşa edildi.
ETRAFI DÜKKANLARLA ÇEVRİLDİ
Tarihi yapı, günümüzde iki katlıdır. Ancak orijinal halinde, beşik tonozlarla örtülü bir harime sahip olduğu zannedilmekte. Bugün Kuyumcular Çarşısı’nın içinde kalması sebebiyle yapının etrafı, dükkanlarla çevrilmiştir. Bu nedenle, doğu duvarı dışındaki cephelerin durumu hakkında net bilgi yok.
İLK HALİNDEN ESER KALMADI
Harime girişi sağlayan cümle kapısı ise doğu cephede yer alıyor. Son zamanlardaki onarımlarda bu cephe beyaz mermerlerle kaplanmış. Tarihi yapının kapısı ise dikdörtgen görünümlü ve çerçevesi siyah mermerden inşa edilerek vurgulanmış. Kapının yanındaki üç pencere de, aynı mermer cinsiyle yapılmış. Caminin giriş bölümünde ve bunun güneyindeki kısım, yapının ilk inşasından kalma. Bu bölümün üzeri pandantiflerle geçilen kubbe ile kıble tarafındaki kısmı ise beşik tonozla örtülü. İç mekânın, üzeri tonozlarla örtülü ve çok bölümlü bir plâna sahip olduğu düşünülüyor. Harimde herhangi bir tezyinat yoktur. Mihrabın ilk halinden herhangi bir iz kalmamıştır. Günümüzde ise yarım yuvarlak bir niş halindedir.
1809’DAKİ YANGINDAN SONRA YAPILDI
Tarihi yapının minberi, yakın zamanlardaki onarımlarda yerleştirilirken, sanatsal bir değere sahip değildir. Mescidin bugünkü minaresinin, 1809'daki yangından sonra yapıldığı tahmin ediliyor. Yuvarlak bir kaidesi ve düz silmeli bir gövdesi bulunan minare, mescidin ikinci katından itibaren başlıyor. Şerefe altlığı üç bölüme ayrılarak diş motifiyle süslenmiş. Korkuluklarındaki dikdörtgen bölümlerin içleri ise farklı motiflerle hareketlendirilmiş. Düz silmeli petek kısmını takip eden külah, kurşunla kaplanmış.
AMİSOS’UN ‘EFRENÇ KALESİ’ ADIYLA…
Kaleye ve mescide ait kitabeler, öncelikle tarihî bir belge niteliği taşımaktadır ve Samsun'un tarih içindeki durumunu takip etmeye yardımcı olan önemli ve güvenilir kaynaklar arasında yer alıyor. Her iki kitabe de dönemin padişah ve devlet adamlarının isimlerinin, unvanlarının ve yaşadığı yılların tespit edilmesi açısından önemi büyük. Kale kitabesinde adı geçen ve Çelebi Mehmed döneminde yaşayan Timurtaş Bey'in, tarih kaynaklarında ismine rastlanılmıyor. Yine bu kitabede Amisos’un ‘Efrenc Kalesi’ adıyla anılması kayda değer bir sonuç.
BEDDUALARLA DOLU KİTABE
Hepsinden önemlisi ise kitabenin inşa, onarım, vakfiye gibi alışılmış kitabe türlerinin aksine, ‘kalenin tahrip edilmesini emreden’ yani bir bakıma ‘tahrip kitabesi’ diyebileceğimiz bir içeriğe sahip olması ve kaleyi onarmayı düşünenlere ‘Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların bedduaları için kitabe düzenlenmesi’ ilginç bir detay. Bu durumun bugün, ne şehirden ne de kaleden kitabe dışında herhangi bir iz kalmamasına neden olduğu tahmin ediliyor. Mescit de asıl halinden çok şey kaybetmesine rağmen, Anadolu'daki kale mescitlerinin bütünlüğü açısından önem taşıyor.
SAMSUN’UN MİMARİSİNİ BELİRLİYOR
Ayrıca kitabesinde adı geçen Ebu Said Han, İlhanlı hükümdarıdır ve o dönemi belgeleyen önemli bir vesika. Yine İlhanlı Devleti'nin Anadolu Valilerinden biri olan Noyan Timurtaş'ın kitabelerde yer alması, yapıyı inşa ettiren kişinin adının ve sıfatlarının bilinmesi de kitabenin değerini artırıyor. Sonuç olarak iki kitabenin dili, Samsun'daki mimari yapılardan en erken tarihlilerini ve işlevlerini belirlemeye yardımcı oluyor.
diyekonustu.com
Daha fazlası için linke tıkla: Samsun haber