İçindekiler
Soğuk Savaş’tan sonra bir kısmı etkisiz hale getirilen ve imha edilen nükleer silahlar, bugün tekrar gündemde.
Tek başına yüz binlerce ve hatta milyonlarca insanı öldürmeye yetebilen nükleer kitle imha silahları, şehirleri saniyeler içinde yerle bir edebiliyor.
Nükleer patlama sonrası oluşan radyasyon, hayatta kalabilecek kadar şanslı olanları zehirliyor, mide bulantısı, kusma, cilt yanığı, tümör, kanser ve birçok ölümcül hastalıkla baş başa bırakıyor.
Atom bombası olarak da bilinen nükleer silahların etkisi, 100 binlerce insanın katledildiği Nagazaki ve Hiroşima saldırılarıyla görüldü.
ABD’nin Japon sivillere yönelik kasıtlı olarak yaptığı atom bombası saldırıları yüzünden radyasyondan etkilenen kişilerin çocukları yıllarca sakat veya kusurlu doğdu.
Bugün hala Hiroşima ve Nagazaki saldırısından sağ kurtulanların torunları, atalarının maruz kaldığı radyasyon sebebiyle geçirebilecekleri hastalıklardan endişe ediyor.
Hiroşima saldırısından sağ kurtulan Etsuko, yıkımı ve katliamı şu şekilde anlattı: Nehirde o kadar çok ceset vardı ki, suyu göremiyorduk.
Rusya Ukrayna Savaşı sırasında Rusya ve NATO arasındaki karşılıklı nükleer çıkışlar, Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi nükleer savaş riskini tekrar gündeme getirdi.
Batı medyası, Rusya, nükleer tehditte bulunuyor dedi, NATO ise “Nükleer savaşa hazırız” yanıtını verdi.
Odatv’den Kutalmış Gürbüz’ün haberine göre: İşte Rusya’nın, ABD’nin ve İsrail’in nükleer savaş doktrinleri…
ABD: ÖNLEYİCİ SALDIRI
Amerika Birleşik Devletleri’nin nükleer savaş doktrini, 2001de kısa bir süreliğine kamuya arz edildi.
ABD’nin nükleer doktrini, Soğuk Savaş’tan bu yana temel olarak caydırıcılık ve korkutma üzerine kurulu.
ABD’nin nükleer silahlarından sorumlu kuvvet komutanlığı STRATCOM, veya Stratejik Komutanlık, Dünyanın her yerindeki tehdidi en etkili şekilde vurabilecek kapasiteye sahip nükleer silahlar edinmek, geliştirmek ve bu yolla nükleer tehditleri caydırmak prensibini benimsiyor.
Bu ilkeye göre ABD, dünyanın en büyük ve tehlikeli nükleer gücü olmalı, bu sayede kimse ABDye yönelik herhangi bir saldırı yapmaya cesaret edememeli.
Özellikle ABD’ye yönelik nükleer, radyoaktif, kimyasal ve biyolojik; yani her türlü kitle imha silahıyla yapılacak saldırı, hiçbir şekilde gerçekleşmemeli.
Ancak ABD nükleer doktrinine göre, böyle bir saldırı riski olursa, o zaman ABD önleyici saldırı yaparak ilk vuran taraf olmalı.
Bu şekilde ABD’ye veya müttefiklerne yönelik oluşan güçlü bir kitle imha silahı saldırısı riski, saldırı gerçekleşmeden ortadan kaldırılmış olacak. ABDnin nükleer doktrini, müttefiklerini savunmayı da içeriyor.
İlk ABDye yönelik bir nükleer saldırı yapılırsa, o vakit karşılıklı kesin yıkım planı devreye sokulacak. ABD’ye yönelik bir nükleer saldırıyı yapan tarafın tamamen yok edilmesini içeren bu plana göre, ABD’ye nükleer saldırı yapan tarafın ikincil saldırılar ile nükleer bomba atmaya devam etmesi mümkün olacak. Bu sebepten dolayı Amerika’ya yapılan saldırıya karşılık olarak, karşı tarafın nükleer silahlarla tamamen ortadan kaldırılması öngörülüyor.
RUSYA: VARLIĞIMIZI ORTADAN KALDIRMAYA YÖNELİK BİR TEHDİT OLURSA
Rusyanın 2010’da yayınladığı askeri doktrinine göre, stratejik güçler olarak bilinen nükleer kuvvetler, caydırıcılık açısından önem taşıyor.
Tıpkı ABD gibi caydırıcı güç olarak öne çıkan Rus nükleer güçleri, silahların kullanımında farklı bir prensip benimsiyor.
Rusya Federasyonu, Rusya’nın toprak bütünlüğünü yahut Rusya devletinin varlığını ortadan kaldırmaya yönelik ciddi bir tehdit oluşursa, her türlü yöntemi kullanırız prensibini benimsiyor. Buna göre, 2. Dünya Savaşı’ndaki gibi büyük bir işgal girişimi olur ve Rus devleti ortadan kalkma tehlikesi yaşarsa, nükleer silahlar ateşlenebilir.
50 megaton güce sahip Çar Bombası. Dünyanın en büyük nükleer silahı. Devasa bir metropolü tek başına yıkabilecek güce sahip. Bu bombayı atabilmek için Tu-95V bombardıman uçağı özel olarak modifiye edildi.
Rusya’nın bu konularda prensibi, ilk etapta nükleer olmayan silahların kullanılması, ancak durum değişmezse nükleer yıkımın başlatılması yönünde.
Rusya da tıpkı ABD gibi, müttefiklerine yapılacak kitle imha silahı saldırılarına, nükleer silahlarla yanıt vermeyi öngörüyor.
Karşılıklı kesin yıkım doktrini, Rusyanın masaya yatırdığı planlar arasında. Rusya’nın kesin ve mutlak nükleer yıkımdan önce, kısmi yıkımı değerlendirebileceği de birçok defa gündeme geldi.
Kısmi yıkım, düşman devletin askeri hedeflerini ve sanayi tesislerini nükleer silahlarla ortadan kaldırmayı, ancak sivil bölgelere yönelik nükleer saldırı yapmamayı içeriyor.
İSRAİLİN DOKTRİNİ: SAMSON SEÇENEĞİ
İsrailin nükleer silahlarının ateşlenmesi durumu, Samson Seçeneği kod adıyla biliniyor.
İsrail’in çoğu işgal edilir yahut İsrail yok olmanın eşiğine gelirse, İsrail topraklarını işgal eden devletin veya devletlerin yok edilmesi için, nükleer silahların ateşlenmesi planlanıyor.
Bu sayede son seçenek olarak, İsraili yok eden devletlerin de yok edilmesi planlanıyor.
Adını eski İbrani kitaplarından alan Samson, 12 İbrani Yargıçın sonuncusu olarak biliniyor. Eliyle aslanları parçalayabilecek kadar güçlü bir karakter olan Samson, dinden uzaklaşıp imanını kaybettikçe güçsüzleşiyor ve Tanrıya verdiği sözleri tutmadığı için zayıflıyor.
Samson, bu özellikleri sebebiyle İsraillilerin inanç sisteminde önemli bir yere sahip İbrani kahramanlarından birisi olarak tanınıyor.
diyekonustu.com